16 Mart 2009 Pazartesi

MUHAMMEDs.a.a.v ALi k.v ONLAR 2 DEGiL TEKTiR NURDUR


Alevi inancına göre, Ali'nin nuru ile Muhammet'in nuru aynıdır. Muhammet bir ilim şehridir; Ali ise o şehrin kapısıdır. Alevi inanışına göre İslamiyete giriş, ancak bu kapıdan olur. Bunun yolu da Aleviliktir.

Alevi felsefesinde, Muhammet'le Ali özdeşleşmiştir. Bunun sonucunda da “Muhammet-Ali” kavramı doğmuştur. Bu ifadenin Muhammet'le Ali gibi; veya, Muhammet ve Ali gibi algılanması yanlıştır.

Burada, iki varlık gibi görünen tek varlık vardır. O varlığın dışı Muhammet, içi Ali'dir. Dış, nübüvveti (şeriatı) temsil eder; iç ise velayeti (hakikati) ifade eder.

Buna bağlı olarak ilk İmam Ali, Ben konuşan Kuran'ım” demiştir. Bu sözde, peygamberin ilmine halife olmak durumu söz konusudur. Bu hilafet de nübüvvettin manevi anlamda devam ettirilmesi anlamına gelir.

Peygamberin manevi mirasına sahip çıkan Hz. Ali, “Perde kaldırılsa bile, 'yakıymin' artmaz benim” demiş ve Tanrı'ya olabilinecek kadar yakın olduğunu, açıkça dile getirmiştir.

İmam Ali, ayrıca şöyle demiştir:

“Biziz peygamberlik ağacı; peygamberlik vahyinin indiği yer, meleklerin gelip gittiği mahal, hikmetlerin kaynakları, ilmin madenleri biziz!..”

Hemen belirtelim: Söz konusu olan, peygamberlik iddiası değildir. Baştan beri vurgulandağı gibi, peygamberliğin içyüzü olan ve sürüp giden velayet olgusudur.

Velayet, İslamiyet'in özüne ulaşmayı hedeflediği için kalıplaştırılmamış,sürekli yenileşmeyi, araştırmayı gündeme getirmiştir.






YA ALi




YALNIZ iMAM HZ HASANIM


ALiM-iN VEFATI HASANIMIN VELAYETi













HZ HASANIMA GELEN MESAJ

MUAViYENIN DALAVERASI


Bölüm 3


Bölüm 4




Bölüm 5



Bölüm 6





Bölüm 7




Bölüm 8




Bölüm 9



Bölüm 10


Filmin sonları tüm olarak olmadıgı icin

10'ar dakikalık

son videoları koyduk

JADE kafirinin efendimiz imam Hasanı zehirlemesi












CENAZE











SON


KAFiRiN ÖLÜMDEN BETER CEZASI


ADALETLiLERiN ADALETLiSi RABBiMiZiN iHANETiNiN


BEDELiNi AKLINI ALARAK VE


iMAM HASAN EFENDiMiZE VERDiGi ZEHRi iCEREK


CENNETE GiRECEGiNi SANDIRARAK ÖDETiYOR


ALEMLERiN RABBiNE SÜKÜRLER OLSUN








Bir ÖzeL DiP NOT


çOk öNEMLi
Peygamber’in (s.a.a) buyruklarını can kulağıyla dinleyen kimse, yaşamlarında köklü bir değişiklik yaparak putperestlikten tevhit dinine dönmüşlerdi. Özellikle Peygamber (s.a.a) Mekke’yi fethedince vaizler, serbest bir ortamda bu dini yayma fırsatı bulmuşlardı.
Sonuçta; şehirlerde, kasabalarda, köylerde çok büyük bir çoğunluk putları kırmış, gönüllerini fetheden tevhit nidasıyla Kâbe’ye dönmüşlerdi. Ama eski geleneklerini bırakmak kendileri için çok zor oluyor ve sürekli vicdanları ile keşmekeş içinde olan; mutaassıp, bağnaz grup, kötü alışkanlıklarından ahlaki ve sosyal çöküntülerden vazgeçemiyorlardı.
Bu durumda Peygamber’in (s.a.a) askeri güçle, putları kırıp, insanlık dışı davranışlara son verme zamanı gelmişti. Tüm ahlaki ve sosyal çöküntülerin kaynağını ve esasen bir çeşit insanlık haremine tecavüz olan putperestliği tümüyle ortadan kaldırmak için zaman gelmişti.
Bu sırada “Beraât” suresi nazil oldu. Peygamber (s.a.a) her yerden haccetmek için Mekke’de bulunan binlerce hacı arasında Allah ve Resulü’nün müşriklerden beri olduğunu bildirdi. Yüksek bir sesle putperestlere, dört aya kadar durumlarını düzeltmelerini duyurmakla görevlendirildi.
Tevhit dinine inanırlarsa, diğer Müslümanların sırasında yer alacaklar, İslam’ın Maddi ve manevi meziyetlerinden yararlanacaklardı. Eğer inat ve bağnazlıklarını sürdürecek olurlarsa, dört ay sonra savaşa hazır olacaklar ve yakalandıkları an öldürüleceklerdi.
Beraât suresi nazil olduğu zaman, Peygamber hac merasimine katılma kararında değildi. Zira Mekke’nin fethinin önceki yılı Allah’ın evini ziyaret etmiş. Sonraları “Heccetü’l-Vida” adıyla adlandırılacak olan sonraki yıl haccetmeği düşünüyordu. Bu nedenle Allah’ın mesajlarını iletmek üzere birini seçmeliydi.
Bu amaçla önce Ebu Bekir’i huzuruna çağırdı Beraat suresinin bazı ayetlerini kendisine öğretti ve kırk kişi ile birlikte, Kurban bayramında (Müşriklere) okuması için Mekke’ye gönderdi.
Ebu Bekir, Mekke’ye yöneldikten sonra ilahi vahiy nazil olarak Peygamber’e (s.a.a); bu mesajları ya Peygamber’in kendisi veya ondan olan birinin halka duyurması gerektiği ve bu iki kişiden başkasının böyle bir yetkisi olmadığı emrini iletti.
Acaba, Vahiy’de Peygamber’den olduğu belirtilen ve vücuduna bu mukaddes elbise dikilen kişi kimdir?
Çok geçmeden Peygamber Ali’yi çağırarak Mekke’ye doğru yola çıkmasını, yolda Ebu Bekir’e ulaşıp ayetleri kendisinden alarak ona, ilahi vahyin Peygamber’e; bu ayetleri ya Peygamber’in kendisi veya ondan olan birisinin halka okuması gerektiğini, emrettiğini,
bu nedenle bu görevin sana verildiğini iletmesini emretti.
Ali (a.s) “Cabir” ve bir grup sahabe ile birlikte, Resulullah’ın özel devesine binmiş olduğu halde Mekke’ye doğru hareket etti, Peygamber’in buyruğunu Ebu Bekir’e iletti. O da ayetleri Ali’ye verdi.
Emire’l-Müminin (a.s) Mekke’ye girdi. Zilhicce ayının onunda Cemere-i Akabe’nin üzerinde, yüksek sesle Beraat suresinin ilk ayetlerini okudu. Resulullah’ın dört maddelik ihtarını herkesin duyabileceği şekilde ilan etti.
Müşrikler İslam hükümetine karşı tavırlarını dört ay içinde belirlemeleri gerektiğini anlamış oldular. Daha dört ay dolmadan gruplar halinde, tevhit dinine girmeye başladılar. Hicretin onuncu yılı dolmadan Hicazda putperestlik tamamen kökünden kazınmış oldu.
Ebu Bekir, görevden azledildiğini haber alınca, rahatsız olarak Medine’ye döndü. Peygamber’in huzuruna vardı ve sitem edercesine dedi ki:
Beni bu işi yapmaya (İlahi ayetleri duyurup müşrikleri uyarmaya) layık gördün, ama çok geçmeden bu görevden azlettin, acaba bu konuda
Allah’tan emir mi geldi?”
Peygamber cevabında buyurdu ki?
Allah’ın elçisi, gelip; ben veya benden olan birisinin dışında, başkasının bu
görevi yapmaya yeterli olmadığını iletti

Görevi yapmaya yeterli güce sahip olan kişi efendimiz s.a.a.v den sonra

Emirül Müminin Hidayet önderi
ALi BiN EBU TALiP








iSTE iMAM HASAN

ALLAH'IN

SELAMI RAHMET VE BEREKETi

RESULULLAH'IN MÜBAREK EHLiBEYTiNE
OLSUN

ALLAH'IN LANETi'DE DÜSMAN OLANLARA







YA ALLAH

YA MUHAMMED

YA ALi

LA iLAHE iLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH

MüMiNLERiN EMiRi HiDAYET ÖNDERi ALi BiN EBU TALiP EFENDiMiZDiR....



0 yorum:

Yorum Gönder