8 Haziran 2009 Pazartesi

FOTON KUSAGI GELECEK Mi???


RESMI BÜYÜTMEK ICIN ÜZERINE TIKLAYIN SAĞDAN KAPATIN










FOTON KUSAGI GELECEK Mi??? >>>ViDEO<<<




Biz yinede söyleyelim bu foton kusagı degil bu degim yahudilere ait bir söylemdir bir bardak suya ibranice dualar okurlar günes tam tepedeylen dısarı bırakırlar bardagı ve günes gidince o suyu icerler böylece boyut atladıklarına inanırlar...

bahsedilen durum bize göre FOTON DEGiLDiR.

iSLAMi ADI FANUSTUR ALLAHU TEALA FANUSU ARSTA BEKLETMEKTEDiR GÜNÜ VAKTi GELiNCE GÖNDERECEKTiR DÜNYAYI VE iNSANLARI ARITACAKTIN BU ASLINDA BiR ELEMEDiR.

İmanlılar ve iMANI ZAYIFLAR.


FANUS ARSTA BEKLETiLiYOR MELEKLER ETRAFINDA DÖNERLER ISIGI KISIK

OLMASINA KARSIN MELEKLER DAHi ONA BAKAMAZLAR.


MeleklerGeliyor


Foton kuşağı nedir?
Alıntıdır.

Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir kuşak. 2012 yılında güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. İnsanların 2 sarmallı DNA'ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA'ya sahip olacaklar. Bu olay sırasında tüm insanların chakra'ları açılacak ve duyuları ve algılamaları artacak. Herkes birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kısa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düşünce birliği halinde bir araya gelerek, önyargının, yalanın ve kötü düşüncelerin olmadığı bir ortama geçilecek. İnsanlar birbirinin auralarını görebilecekler. 12 sarmallı DNA'ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya'da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya'da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek.
Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer.

Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 yılında dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Yani şu anda foton kuşağının düşük enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya'mız ikinci enerji seviyesine ise 1987yılında girdi. 2012 yılında üçüncü enerji seviyesine girmesi sırasında 110-144 saat (5-6 gün) boyunca karanlıkta kalacağız. Üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve artık hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sırasıyla yazarsak:
1. gün: 21 Aralık 2012'de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri.
5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).
Kısaca, foton kuşağı dünya'daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak.
Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene'nin "Galaktik İnsan" kitabını tavsiye edebiliriz.

Kaynak:
http://bluepoint.egenet.net


DoLuNayMeLeK




UNUTMA UNUTTURMA




5 Haziran 2009 Cuma

ALEVi CiNEMA (nusayri)BATINi HiKMETLER

ALEVi CiNEMA
EHLiBEYT
KAiNAT
HiKMETLER
SIRLAR
NUSAYRiLER BATINi iLiMiN DERiNLiGi
HZ ALi ÖGRETiSi SONRA SELMAN EL FARiSi
Nusayri Alevi Cinema Islam Kitap O.y. Türk Arap Alevi
Tarsus German

Symbolische Botschaften Sembollü Mesajlar Türkce

Yazar Ozan Yıldırım

BEDiR SAVASI SEHiDi
SÜLEYMAN OGLU ŞIH BEDiR
TARSUS MERSiN
ŞIH SOYLARI YEMEN ŞAM HZ iBRAHiMDEN BU YANA
NUSAYRiLER
ŞIH SOYLARI / 2
HiKMETLER
KENDiNi BiLN RABBiNi BiLiR HiKMETLERDEN YOLA CIK GERCEKLERi BUL
RASULALLAHI ANLA ALi-M-i ANLAEVRENi ÇÖZ KAiNATTA GEZ
HADiS; EGER ALLAH'I LAYIGIYLA TANISAYDINIZ
SU ÜSTÜNDE YÜRÜRDÜNÜZ
VE DAGLAR SiZE GECiT VERiRDi.

Kur’anda Âdem, tapan değil de ! Tapılandır !

Tapmayan İblîs olur ! Ateşten yapılandır !

Odur ‘“HAKK’ın Arzdaki ilk Evi”’ olan Kâbe !

Ona secde ! Mü’minin miracı olan andır !

‘“Secde edip kapıdan eve girin”’ diyor HAK !

Kapıdan başka yerden giren ! Hırsız muhakkak !

Hikmet şehri benim” der RESÛL ! Kapısı ÂLÎ !”

Mekke ! Bekke ! M ve B sırlarına müstahak !

Kâbe’nin bulunduğu şehrin ! Var iki adı !

MEKKE ve BEKKE ! Bundan nedir HAKK’ın muradı ?

‘“Arzda ki tüm kentlerin, annesi de bu”’ der HAK !

Toprağa tapmamaktır ! İblîsin tek inâdı !

Âdemin başı ! Kâbe toprağından oldu halk !

Kâlbi Mescid-ül-aksa toprağı !” Bilmeli halk !

İlk iki mâbed iki şehirde ! HAKK’ın emri !

Kudüs mâbedinden çık semaya ! Kâbe'den kalk !

Kudüs mâbedi !‘“Îsâ Mesîh”’ için alâmet !

‘“ÎSÂ’nın gökten yere inmesidir ! Kıyâmet !”’

‘“RESÛL’ün göğsündeki kalbini yarmadan”’ HAK ,

‘“Oku”’ emri vermedi ! İşte budur selâmet !

RESÛL ! ‘“Levh-i mahfûzu”’ okudu âyet âyet !

Cibril’i övüp etti o ! Edebe riayet !

Hâlbuki Levh-i mahfûz , Cibril’in de hocası !

Âdem idi ki esmâ ilmine yok nihâyet !

BÂLÎ ! M MUHAMMED ! Biri ‘“EB !”’ Öteki ‘“ÜM !”’

Kuranda ! Çözülecek budur en büyük düğüm !

‘“HANÎF DÎN FITRAT DÎNİ !”’ Fıtrat ilk doğuş demek !

Öz Anne ve Babanı bulmazsan ! Sonun ölüm !

MUHAMMEDÂLÎ ! Tek ad gibi yazılır ! Niçin ?

‘“RÛH”’u ! Eti ! Ve Kanı ! Ayni olduğu için !

‘“ALLAH ın FITRATI”’nı ! İlk, ikisi paylaştı !

Nebi ve Velide O ! Uyandı ! İçin için !

ALLAH der : ‘“PUTSUZ DÎNİ, dünyâda bilen çok az !”’ (30.sûre, 30.âyet)

‘“Herkes bir imâm bulmuş !”’,‘“Ona uyup alır haz !”’

‘“Her ölen gönderilir bağlandığı imâma !”’

‘“O vakit bana çok dil döküp yapar o niyâz !”’

İmâm çift ‘“ÜM !”’ MURTAZÂ ve MUHAMMED’e remiz !

‘“KALEM ve NÛN”’ denilen Baba ile Annemiz !

Cennet bu çift annenin ayakları altında !

Taklîd imâm cenneti ! Anne rahmi tertemiz !

Taklîd imâm : ya akıl ! Ya şeyh ! Ya dîn adamı !

Düşünce ve eylemde ! Azdır nefs istihdamı !

HAKK’a hesab vermeye inanır onun halkı,

Kendini bilene dek ! Ertelenir îdamı !

Bebek ! Göbek bağının dört damarıyla yaşar !

‘“Cennetin dört ırmağı !”’ Akar anneden şar şar !

Aynen ‘“Secde”’ hâlinde ! Rahimdeki yatışı !

Kıblesi, velinimet anne ! Her gören şaşar !

Kıble kelimesinin kökü ! Nereden gele ?

Anadoluda Ana Tanrıçadır KİBELE !

Hacer-ül-esved ile İsmail’in annesi ,

Habeş Hacer ! Ayni ses ve ayni renk ! Bak hele !

Baba, Oğul ve Anne gibi ! Kâbe yapısı !

Tam Doğuda ! ‘“İbrâhim makamı”’ ve kapısı !

Kuzeyde İsmail ! Ve ikisi arasında ,

Kuzey Doğuda, Hacer Ana ! Cennet tapusu !

Kapı ! Güneşe açık ! Işık kaldırır bizi !

‘“İbrâhim makamında !”’ Var iki ayak izi !

‘“Ayağa kalktığı yer !”’ Demek insânın ! Makam !

Bulunuz ! Rûhunuzu, Baba ve Annenizi !

‘“Ey MUHAMMED ! Yüzünü dön !”’ Der, HAK ‘“Putsuz Dine !”’ (30.sûre, 30.âyet)

O İBRÂHİM’in dîni ! ÖZLÜK DÎN !”’ Dön kendine ! (30.sûre, 30.âyet)

‘“Kurulması gereken tek ve gerçek dîn işte bu !”’

‘“Çoğunun dîni taklîd !”’Ağlar Mekke ! Medine !

‘“NÛN”’ yâni ‘“Yunus”’ gibi ! Arş,bebek suda yüzer !”’

Hayâlini ! En güzel rüyâlar ile bezer !

‘“Bir günü elli bin yıl !”’ ‘“Rûh”’ zamanına bağlı !

Hücre hücre ! Mânâda annesini o gezer !

Gelince, süt içmek ve ‘“Buğday yemek”’ zamanı ,

Demir alıp terk eder ! ‘“Nûh gemisi !”’ Limanı !

Kanlı ‘“Kızıl deniz”’ den geçerek Mûsâ gibi ,

Dünyâ çölüne varır ! Unutur Süleyman’ı !

Şeytana uyan ! Hayvân, bitki ve taşa gider !

HAK: ‘“Üç karanlık ile çevrili bir zindan”’ der !

Öz imâmı bulansa ! ‘“İlk ölümünden sonra”’,

‘“Bir daha ölmez !”’ Onu yanına alır Peder !

Şeytan imâm ! Bencil güç ! Kan içinde sürünür !

Beynini kullanarak, senmiş gibi görünür !

‘“Doğru yolda”’ aldatsın diye HAK izin verdi !

‘“Doğru yol”’ olan insân kılığına bürünür !

HAK imâm, içte rûhtur ! Dışta ise, Velîdir !

Her ikisi de Âdem ! HAKK’ın yüzü, elidir !

Rahime her girişte RABB’im dediğin, kendin !

Özden ilk çıkışında ! MUHAMMED ÂLÎdir !

İki yüz seksen gündür ! Anne rahmi vâdesi !

On kere yirmi sekiz ! Hilâlin irâdesi !

On parmak, yirmi sekiz boğum ! Bu ne tesâdüf !

Kendini bilmeyenin ! Hep olur iâdesi !

HAK der : ‘“İki elimle ben Âdemi yarattım !”’

‘“Ona secde etmeyen cini ateşe attım !”’

İki yed Yirmi sekiz ! OĞLAK çizen yıldızlar !

‘“Cumâ rûh üfledim”’ ve ‘“Âdem kalkınca !”’ ‘“Yattım !”’

‘“Artık benim adıma !”’ O yönetir âlemi !”’

‘“Âdemdir, oluşturan bil benim âilemi !”’

‘“Yirmi sekiz Nebî ve şifre harfler”’ bunlardır !

Sen de EHLİBEYTİME ! Girip de kurtul emi !

Cedîyi aç sekiz harf ! Sekiz Cennet kapısı !

Cedî On yedi eder ! Günlük rekât yapısı !

Yirmi sekiz yıldızdan on yedi çıkar ! On bir !

İkisinin ortası Cumâ ! Rûhun tapusu !

Elli vakit emretti ! Mîrâçta RAHMÂN namaz !

ALLAH sözünden dönmez ! Ödün vermek anlamaz !

Yirmi sekiz harf ile yirmi iki noktası ,

HAKK’ın resmini çizer ! Bu sırrı bilen de az !

HAK ! ‘“Nûn ve kalem ile yazdığına”’ and içer !

Rahimde ‘“Kalem”’ ile bebeğe beden biçer !

HAKK’ın gözü ‘“Ayn”’ sesi ! Titreşip çıkarır ses,

Rahimde yaratır göz ! Her organa ses seçer !

Böylece biçimini ! İç insâna nakleder !

‘“Âdem'i ben kendime benzer yarattım”’ O der !

‘“Âdem’e öğrettiği her isim !”’ Bir harf adı !

Yâni ayni ton titrer ! Evlâdı ile peder !

Bu yüzden ! ‘“HAK Âdem’i Arzda halîfe yaptı !”’

Aynadaki kendine ! Âşık olarak taptı !

Aynanın tersinde o ! Görmeyince kendini !

‘“Sırrına !”’ ‘“Kâfir”’ dedi, ‘“İblîs Âdem’den saptı !”’

Âyet der : ‘“Gördüğünde ışıl ışıl bir duman !”’

‘“Kıyâmet günüdür o !”’ Olma gözünü yuman !

‘“Bu duman !”’ İÇ İNSÂNı oluşturan harflerdir !

Onu ölmeden gören ! Olur ancak Şâdumân !

Her harf ‘“Hûri”’ ve ‘“Oğlan !”’ Tek vücûd bir bâkire !

‘“Kadîr gecesi”’ gibi ‘“Siyâh !”’ Rûh batmaz kire !

Bu ışık harfler ile yazılan Kuran ! Âdem !

‘“Ona el sürmek mümkün, eli temiz”’ fakire !

Yine HAK der :‘“Çıkacak arzın bir yaratığı !”’

‘“Ayıracak o, son gün ! Gerçek ile artığı !”’

Yâni ölmek ve ermek ! Yarar toprak vücûdu !

Yüze çıkar ‘“Rûh”’ denen ! HAKK’ın tende batığı !

‘“İncikten başlayarak ! Meydana çıkınca HAK !”’

‘“Herkes secdeye dâvet olur o gün muhakkak !”’

Kâfir secde edemez !”’ Belkemiği tek parça !

Hayvân kalıbına o ! Çünkü etmiş iltihak !

İncik : diz ile uyluk arası ! ni bacak !

Ölenin içinden HAK ! ‘“Âdem”’ gibi kalkacak !

Ölmeden evvel ölen ! Rûhu sağken çıkartan ,

‘“Ölüp ölüp doğmaktan”’ Arzda ! Kurtulur ancak !

‘“Başka ölüm tatmamak !”’ ‘“Cennete âit nimet !”’

Zîrâ Rûh, can değil ki ! Giysin o, derili et !

‘“Zahmette kolaylık var”’ der iken sana ALLAH !

Vücûdu sanma sakın ! Ele geçmiş ganimet !

*

‘“Kıyâmette dil susar !”’ ‘“El ayak gelir dile !”’

‘“Herkes ayağa kalkar !”’ ‘“Suçun kalıbı ile !”’

İte takılan köpekdişi ! Ata takılmaz !

‘“Yüzden tanınır !”’ ‘“Yüze secde eden !”’ Âile !

‘“Tekrâr takılır, parmak kemiklerimiz bile !”’

Demek ! Doğacağız hem kemik ! Hem kimlik ile !

‘“Derimiz her yandıkça !”’ ‘“Yenisi verilecek !”’

ÂLÎ’yi çıkartana kadar ! Bitmez bu çile !

DoLuNayMeLeK



DoLuNayMeLeK